Sunday, June 1, 2014

98 yıl hapsi istenen ‘Kırmızı fularlı kız’ın babası: Devlet faşist yüzünü gösteriyor


BERİL KÖSEOĞLU
berilkoseoglu@diken.com.tr
Antalya’da Gezi eylemlerine katıldıkları gerekçesiyle yargılanan ve ‘örgüt üyeliği’nden 11 ila 98 yıl arasında hapis cezası istenen Ayşe Deniz Karacagil‘in babası Ömer Faruk Karacagil savcının talebine tepki gösterdi. Diken’e konuşan Karacagil, “Devlet faşist yüzünü gösteriyor” dedi.
aysedenizmanset
Fotoğraflar: DHA
Kamuoyunda ‘Kırmızı fularlı kız‘ olarak bilinen Ayşe Deniz’le birlikte Murat Sezgin, Mustafa Cihan Yılmaz, Ali Karakuş ve Leyla Nuyan’ın yargılandığı davada, suçlamalar arasında ‘örgüt sembolü olarak kırmızı fular takmaları‘ da yer alıyor.

‘Başbakan emrediyor…’

Ayşe Deniz’in babası Ömer Faruk Karacagil, 20 yaşındaki kızının yaşadıkları hakkında şöyle konuştu: “Şaşırmamak da lazım. Devlet faşist yüzünü gösteriyor. Bu ülkede her şey olabilir.”
“Türkiye’de açık infaz sistemi var” diyen Karacagil, “Başbakan emrediyor, savcı uyguluyor” dedi.

‘İdam kalkmamış olsaydı…’

Karacagil’in 98 yıla kadar hapis istemi hakkındaki yorumu da manidardı: “İdam kalkmamış olsaydı, infazlar bile yaparlardı.”
Şüphelilerin, ‘Kamu malına zarar vermek’, ‘kamu görevlisine karşı direnmek’, ‘toplantı gösteri ve yürüyüş kanununa muhalefet’, ‘terör örgütü üyeliği’ ve ‘kanuna aykırı toplantı veya gösteri yürüyüşleri düzenlemek‘ suçlamalarından ve bu suçları birden fazla işlemekten yargılandığı davanın bir sonraki duruşması, Antalya 6′ncı Ağır Ceza Mahkemesi’nde 12 Haziran’da görülecek.

En ağır ceza Ayşe Deniz için isteniyor

20140211 ayse deniz karacagil (2)
Davada Karacagil için 24 yıldan 98 yıla kadar, Sezgin için 26 yıldan 95 yıl altı aya kadar, Yılmaz için 16 yıldan 55 yıl dört aya kadar, Karakuş için 11 yıldan 26 yıla kadar ve Nuyan için 13 yıldan 38 yıla kadar hapis cezası isteniyor. İddianamede, ‘takılan kırmızı fuların sosyalizmi simgelemesi‘ ya da ‘üst aramasında bulunan EGO toplu ulaşım kartı suç delilleri‘ arasında yer alıyor.
Ayşe Deniz Karacagil, 127 günlük tutukluluğun ardından tutuksuz yargılanmak üzere tahliye edildiği duruşmada, ‘tokat gibi’ savunmasıyla dikkat çekmişti.